Hızla gelişen ve değişen
dünyamızda, genellikle öğrencilere sıkıcı, sevilmeyen ve soyut, (öğrenci
diliyle zor, kabus,…) bir disiplin olarak görülen Matematiğin yeri ve önemi
giderek artmaktadır.
Matematik Terimleri Sözlüğü’nde Matematik; “biçim, sayı ve
çoklukların yapılarını, özelliklerini ve aralarındaki ilişkilerini bilim
yoluyla inceleyen ve sayı bilgisi, cebir, uzay bilim gibi dallara ayrılan
bilim” olarak tanımlanmaktadır. Ancak “Matematik nedir?” sorusunu tek bir
tanımla tam olarak yanıtlamak oldukça güçtür.
Matematiğin ne olduğunu, onun özelliklerini ve öğelerini
belirterek daha iyi açıklamak mümkündür.
Matematiğin öğeleri ise, mantık, sezgi, çözümleme, yapı kurma,
genellik, bireysellik ve estetikten oluşur.
Bu özellik ve öğelere dayalı olarak şunu belirtebiliriz.
Matematik, yeni bilgilerin elde edilmesi, elde edilen bilgilerin açıklanması,
denetlenmesi ve sonraki kuşaklara aktarılmasında yer ve zamana bağlı olmayan
güvenilir bir araçtır.
Bir Düşünce biçimi ve evrensel bir dil olan matematik günümüzün
gelişen dünyasında birey, toplum, bilim ve teknoloji için vazgeçilmez bir
alandır. Günlük yaşamda, iş ve meslekte gerekli olan çözümleyebilme,
usavurabilme,iletişim kurabilme, genelleştirme yapabilme, yaratıcı ve bağımsız
düşünebilme gibi üst düzey davranışları geliştiren bir alan olarak matematiğin
öğrenilmesi kaçınılmazdır.Günümüz toplumunun, sorunların üstesinden
gelebilecek, problem çözebilecek bireylere gereksinmesi vardır. Matematik
öğretiminin her aşamasında matematik öğretiminin amaçları ve öğretimde
kullanılacak genel ilkeler göz önünde bulundurulmalıdır. matematik her biri
üzerine kurularak gelişen bir alan olduğundan, ön öğrenmelerin önemi büyüktür.
Bu durum her zaman hatırlanmalı ve her aşamada ölçme ve değerlendirme
yapılmalıdır. Ayrıca, matematik öğretiminde duyuşsal özellikler dikkate
alınmalı ve öğrencilerin matematiğe ve matematik dersine karşı olumlu tutumlar
geliştirmelerine yardımcı olunmalıdır. Planlı öğretimin tüm ilkelerine
matematik öğretiminde de uyulmalıdır.